Dr. Aslı Aydın Özdemir
Ne yıldı ama… 2020 yılını tarif etmeye ҫalıșsam (tarif etmesi ҫok kolay olmasa da) sarsıcı, șașırtıcı, alıșkanlıklarımızın altüst olduğu, belirsizliklerle yașamayı öğrendiğimiz bir yıldı desem, hemen hemen hepimizin yașadıklarını kapsayan bir tarif olur herhalde. Bu yılı iyi, kötü, zor, belirsiz gibi basite indirgeyerek değerlendirmek istemiyorum, ҫünkü inanılmaz bir hikâye yazdığımızı ve hepimizin de bu hikâyenin șahane kahramanları olduğumuzu düșünüyorum. Şu an yorgun, umutsuz, biraz kızgın, biraz yılgın hissetsek de önce kendimizi, sonra diğer hikaye kahramanlarını alkıșlamak ve sırtımızı sıvazlamak istiyorum. Lütfen yüksek sesle siz de söyleyin kendinize: „Helal olsun sana“, „Bravo“, „Tebrikler“… Neden mi? Masal terapisti Judith Liberman`ın da dediği gibi „ezber bozan“ bir yıldı; iyisiyle kötüsüyle alıștığımız bir düzen vardı, o düzen altüst oldu. O düzen iҫinde görevlerimiz vardı, tüm görevlerimiz birbirine girdi ve hepsinin altında biraz yıprandık. Bir gün sonrasında, hatta aylar sonrasında ne yapacağımızın belirli olduğu bir düzenimiz vardı; büyük bir belirsizlik hakim oldu hayatlarımıza. Az da olsa kontrolün elimizde olduğu bir hayatımız vardı, hayatımızın kontrolünü kaybediyormușuz gibi hissetmeye bașladık. Önce șașkına döndük, ne yapacağımızı bilemedik; daha önce ișe yarayan șeyler artık ișe yaramıyordu; daha önce bize destek olan șeyler/kișiler destek olma fonksiyonlarını kaybetmișlerdi ve daha da önemlisi her zamankinden daha fazla yalnız hissediyorduk kendimizi. Bu șașkın ve tutuk halimiz kısa sürdü; yeni beceriler kazanarak, yeni kaslar geliștirerek var olma/hayatta kalma mücadelesi verdik. 2020`ye bakıp neyi unutmak istemiyorum? Neye șükrediyorum? Ne beni umutlandırıyor? diye sorduğumda, her șartta temas ve bağ kuran, dayanan, direnen ve dayanıșan kadınlar ve hikâyeleri, diye cevap veriyorum. Bambu ağaҫları gibi pandemi fırtınası ile yere ҫarptığımıza, ama yeniden ayağa kalktığımıza inanıyorum. İște tam da bu nedenle hepimizi sırtları sıvazlanmalı, ayakta alkışlanmalı kahramanlar gibi görüyorum. Sen de dene bunu; 2020´ye bakarken tüm zorluklarına rağmen ne öğrendim? Ne umutlandırdı? Nasıl altından kalkabildim? Hangi yeni becerileri geliștirdim? Hangi ișe yaramaz alıșkanlıklarımdan vazgeҫtim? diye sor kendine…Gerҫekçi, ama cesaret ve umut veren, kendine de haksızlık etmeyen bir değerlendirme yapmana yardımcı olur belki.
Bir sonraki nesle sonu güzel biten, insanın iҫini ısıtan, umut veren bir hikâye anlatacağımıza inanıyorum. Bir varmıș, bir yokmuș diye bașlayacak, her hikâyede ya da masalda olduğu gibi zor, hatta korkutucu bir durumla karșılașılacak, elbette bu kahramanlar olağanüstü güҫleri ile bu zorlukların üstesinden gelecek, hikâyenin sonunda kadınlar arasında dayanıșmanın her koșulda devam ettiği, dünyanın kadınların mücadelesi, direniși ve sevgisi ile daha güzel bir yer olduğu anlatılacak… Yüzlerce, binlerce farklı kadın hikâyesi anlatılacak, ama bu hikâyelerdeki dünyanın tüm kadınları dünyanın etrafını el ele ҫevrelemiș olacak ve sonrasında tüm kadınlar yanındakinin sırtını sıvazlayıp, kulağına: Çok zordu, ama bașardın, bașardık! diyecek…
O yüzden erteleme, önce kendine sonra en yakın kadın arkadașına, șimdilik dokunamasak da, yaz ya da telefonda söyle, hissettir… İnanıyorum, ҫok yakında tüm kahramanlar kavuștuğumuzda, sımsıkı kucaklayarak kutlayacağız birbirimizi.