Kadınlar anlatıyor: Önlemler alındı mı alınmadı mı?

Kadınlar anlatıyor: Önlem alınmıyor

Ben bir anaokulunun mutfağında çalışıyorum.  İşyerimde 20 çocuk ve 8 öğretmen var. Korona virüsünün ortaya çıkmasıyla birlikte okulların ve anaokullarının kapanmasının ilk haftasında 1 ya da 2 çocuk geliyordu. Mutfak işinin azlığından dolayı izin istediğim halde vermediler ve bana benim görevim olmayan işleri yaptırdılar. Temizlik işleri falan. Kadrolu olmadığı için bir arkadaşımızın çıkışını verdiler. Son iki haftada çocuk sayısı 5’e kadar çıktı. Bu süreç benim için çok zor ve sıkıcı geçiyor.  Doğal olarak ben de tedirgin oluyorum virüsten dolayı, ama maalesef izin vermiyorlar.  İş olmadığı zamanlarda da saatimi doldurmamı istiyorlar. İki dakika bile erken çıkmamıza izin vermiyorlar.

İşyerinde virüsten dolayı hiçbir önlem alınmıyor.  Maske, eldiven hiçbir şey yok. Ortam hiç hijyenik değil. Normal şartlarda nasıl çalışılıyorsa aynı şekilde devam ediliyor. Sonuçta küçük çocuklarla çalışıyoruz. Anaokulu eğitmenleri, çocukları onlar uyutuyor, yedirip içiriyor, temizliyor, bütün gün onlarla birlikte vakit geçiriyorlar. Bu yüzden bütün önlemlerin alınması gerektiğini, bu koşullarda çalışmanın da psikolojimizi bozduğunu düşünüyorum.

Sevgiler

Yıldız (Frankfurt)

Kadınlar anlatıyor: Benim çalıştığım hastanede önlemler alındı. Ya sizin? 

Bölgemizde  Korona virüsü ilk duyulduğunda insanlar biraz sakin ve rahattı. Dünya haberlerine odaklanınca panikledik. 15 gün içerisinde insanlar, Çin’deki ölümlerden, İtalya’daki ölümlerden bir hayli etkilendiler. Bavyera bölgesinde yetkililer acil toplanıp hemen okulların kapatılmasına ve internet üzerinden ders verilmesine, eğlence mekanlarının, mağazaların, spor salonlarının kapatılmasına, sadece alışveriş yerlerine izin verilip, buralarda 20 kişiden fazla alınmamasına karar verdi ve  bu kararlar uygulamaya  koyuldu. Halk panik halinde alışverişe koştu ve temel ihtiyaçlarını stokladı. İnsanların evde kalmaları için alınan kararlar uygulanmaya başlandı. Halk kendi sağlığının tehlike altında olduğu bilincinde. Sokaklarda insan yok denecek kadar az. Alışveriş dışında evlerden dışarı çıkmıyorlar. İnsanlar arasında büyük kopukluk var. Kasabamızda pozitif hasta sayısının 30 kadar olduğu söyleniyor. Yoğun bakımda 10 kişi var, ölü sayısının 2 olduğunu biliyoruz.

Çalıştığımız hastane hemen önlem alarak, insanların hastaneye giriş çıkışlarını kontrol altına aldı. İnsanlar içeri girerken ateşleri ölçüldü, dezenfekte ilacı kullanmadan girişlerine izin verilmedi. Pozitif olanlar hemen 1. ve 2. istasyonlarda karantinaya alındılar. Ziyaretçi kabul edilmiyor. Hastaneye sadece mecburi hastaları kabul ediyorlar. Diğer istasyonlarda hasta yok denecek kadar az. Çalışma alanlarımızda güvenlik önlemleri yeterli tabii ki, bu önlemlere karşı doktorlar, hemşireler ve çalışanlar büyük titizlik gösteriyorlar. Buna karşılık herkes tedirgin ve huzursuz. Nereden, nasıl bulaşacağını bilemiyorsun, insanların kendileri için çaba göstermeleri gerekiyor ve çabalıyorlar da.

Bana sorarsanız silahlara ayrılan bütçe, pozitif olan hastalara ya da evde kalanlara, sağlık alanına ayrılsaydı daha iyi olurdu.

 

Bavyera’dan bir sağlık çalışanı

, , ,