Greve devam edeceğiz

Münih’te eski adı TDK ve Epcos olan elektronik firması RF 360 uyarı grevine ilk katılan işletme oldu. Canan Şanlı, işçilerin çoğunun metal ve elektronik branşında ‘normal’ olan vardiya sistemine göre çalıştığı RF 360 işletmesinde BR üyesi. İşçiler, vardiya sistemini, bu sayede haftasonu ve bayram günlerinde ek ödeme yapıldığından daha fazla para kazanıldığı için, zorunluluktan kabul ediyorlar. Ancak vardiya sistemi çoğu işçi ve ailelerinin özel yaşamına olumsuz etki yapıyor.
Şanlı ile TİS mücadelesi ve işçilerin talepleri üzerine görüştük.

TİS süreci işletmeye nasıl yansıyor? İşçilerin tepkisi nasıl?
TİS süreci başlangıçta yavaş ve zorlu başladı ancak gittikçe iyileşiyor. Mücadele devam ettikçe işçiler daha da ikna oluyor ve sendika ve BR’ye daha da yakınlaşıyorlar. Şimdiye kadar gelen tepkiler bizi olumlu şaşırttı.

İster ücret zammı, ister çalışma süresinin bireysel ihtiyaca göre kısaltılması isterse gençlikle ilgili talepler olsun IG Metall’in talepleri üzerine ne düşünüyorsun?
Tüm talepleri haklı buluyorum. Yaşamımızı işimize göre değil işimizi yaşamımıza göre belirleyebilmeliyiz. %6’lık ücret zammı talebi de, gençlerin sınavlar sırasında işten muaf tutulması da doğru talepler. Gençler eğitim ve çıraklık eğitimini başarıyla bitirme hakkına sahip olmalı. Bir işletmede yüksek vasıflı hale gelebilmenin ön koşulu daha iyi bir eğitim almaktır. Eğer sadece işletmede tutulur teorik eğitim almamıza olanak tanınmazsa bu sağlanamaz.

Çalışma süresinin kısaltılması talebine sendika sıkı sarılıyor. Bu talebin işçiler için oldukça önemli olmasının nedeni ne?
Bu talep, benim ve tüm işçiler açısından çok önemli. Daha önceden de söylediğim gibi özel yaşamımızı sürekli olarak işimize uydurmak zorunda kalıyoruz. Ama bunun değişebilmesi gerekir. Vardiya çalışması yapan her kişi ailesine ayıracak zamanın kalmadığını bilir. Sosyal ilişkiler ve ihtiyaçlar hep geride kalıyor. Dinlenme olanağı neredeyse hiç yok. Örneğin bizim işletmemizde sürekli vardiya/kontischicht çalışılıyor. Yani haftada yedi gün çalışıyoruz, üç gün evde kalıyoruz, sonra hafta sonu, bayram demeden tekrar yedi gün çalışıyoruz. Bu vardiya bölümünde, sabah, öğleden sonra ve gece vardiyası bir arada çalışılıyor. Bu durum çalışma dışındaki konulara zaman ayırmamızı zorlaştırıyor. Tamam, uygun bir para alıyoruz ama para herşey değil, ailelerimize ayıracağımız zaman paradan daha önemli.
Para her şey değil diyorsam da bu vardiya modeli sayesinde kazandığımız ek gelire ihtiyacımız olmadığı anlamına gelmiyor. Bu nedenle çalışma süresinin kısaltılması kadar ek ödemelerin de gündeme getirilmesi gerekiyor. Eğer haftada 28 saat çalışacaksak ek ödemelerimiz ve finansal durumumuz da dikkate alınmalı ve bu durum TİS görüşmelerinde düzenlenmeli.

İşverenler ise taleplerinizi reddetmekten başka şimdiye kadar elde edilen hakları gaspetmek istiyorlar. Örneğin haftalık çalışma süresinin 42 saate çıkarılmasını, ek ödemelerde kesintiye gidilmesini ve ücret zammının yüzde 2’de kalmasını istiyorlar. İşverenlerin talepleri konusunda ne düşünüyorsunuz?
Hakkımız olan ve mücadeleyle elde ettiğimiz haklar konusunda geri adım atmayacağız. İşletmeyi ayakta tutan, ilerleten bizleriz. Değerleri biz üretiyoruz, biz olmasak hiçbir şey olmazdı. Bunu işverenlere kavratmalıyız.

Kaynak: www.yenihayat.de

 

, ,