Hangi değere sahip olduğumuz anlaşılır hale geldi

 

Ceyda Tutan

Birçok hastanede şu an eşi görülmemiş zorlu bir durumdan söz ediliyor. Hastaneler yüksek baskı altında çok sayıdaki ağır durumda korona hastasına hazırlanıyor. Ulm Bundeswehr (Askeri Hastane) Hastanesi’nden bir hemşire ile yapılan röportajda, korona salgını, hastanelerin donanım ve düzenlemeleri ile pandeminin çalışma koşulları üzerindeki etkileri hakkında konuştuk.

Ceyda Tutan: Bize kendin ve çalıştığın alanla ilgili bilgi verebilir misin?

Adım Snježana Lukšić, 1992’den beri diplomalı hemşireyim. Ulm Bundeswehr Hastanesi’nde genel cerrahi polikliniğinde çalışıyorum. Öncelikle ameliyat ve yatılı tedavi sürecinin hazırlanmasıyla bağlantılı işleri organize ediyoruz.

Alman hastanelerinin önümüzdeki haftalarda büyük olasılıkla Covid 19 hastası akınına hazır olması gerekecek. Yataklar ve solunum cihazları organize ediliyor, hemşireler yeniden eğitiliyor. Birçok yerde hala yanıltıcı bir sakinlik var. Her klinik şu anda benzer sorularla karşı karşıya. Hastanenizdeki korona hastalarının durumu nasıl? Robert Koch Enstitüsü’nün tavsiyelerine göre Covid 19 hastalarının tedavisi için koruyucu donanım,  koruyucu önlük, tek kullanımlık eldivenler, sıkı bir solunum maskesi ve koruyucu gözlüklerden oluşmak zorunda. Hastaneniz bu duruma hem personel hem de materyal olarak ne ölçüde hazırlıklı, donanımı nasıl? Maske ve koruyucu kıyafetler yeterince tedarik edildi mi?

Şu anda durum hala sakin. İkinci bir izolasyon istasyonu açıldı. Medyada daha önce bildirildiği gibi, Bundeswehr (Alman ordusu) ek personel teminiyle (yedek subaylar ve kışlalarda çalışan hemşireler) uğraşıyor. Hastanemiz iyi donanımlı. Ne yazık ki, personel sıkıntısı birkaç yıldır bizde de var. Şu anda hala yeterli koruyucu giysi var. Ancak, daha sonra gerekli olabilecek malzemelerin temininde sorun olacağından endişeleniyoruz.

Korona hastalarının sayısı arttığı takdirde sizi neler bekliyor?

Tatil yasağı getirildi; buna rağmen izin alabildiyseniz telefonla ulaşılabilir olmak ve 24 saat içinde işyerine gelmek zorundasınız. Bizi nelerin beklediğini söylemek zor.  Bilindiği gibi İtalya, İspanya ve Fransa’da da durum önceden tahmin edilemedi.

Uzmanlar, koronavirüs ile enfekte olup hastanede kalmaya ihtiyaç duyan insan sayısında önemli bir artış bekliyor. Çalışanlar için koruyucu önlemler var mı? Hastanede tedbir alınıyor mu?

Personel ek hijyen eğitimi konusunda bilgilendiriliyor ve eğitiliyor. Hastadan uzak durmak ve dezenfeksiyon önlemlerini yoğunlaştırmak çok önemli. Hastalar bize gelmeden bir gün önce onlarla telefonla iletişim kuruyor ve korona kontrol listesindeki soruları yöneltiyoruz. Sadece bir noktada testle uyuşuyorlarsa maalesef hastaneye gelmelerine izin verilmiyor. Refakatçi kişiler sadece istisnai durumlarda gelebiliyor. Sadece tümör hastaları ve acil durumlarda ameliyat yapılıyor. Böylece yoğun bakım yatakları korona hastaları için boş bırakılıyor. Personel birbirinden uzak durmak zorunda; toplantılara sadece birkaç çalışan katılabiliyor. Ana girişte, her yatılı hasta önce bir doktor tarafından muayene ediliyor. Meslek eğitimi yapanların, diğer çalışanlarla mümkün olduğunca az fiziki temas kurabilmeleri için derslerini evde öğrenmelerine izin veriliyor.

Politikacıların resmi olarak teşekkür etmesi, balkonlarda insanların toplu olarak minnetle alkışlaması veya şarkı söylemesi senin için ne ifade ediyor?

Eğer personelin durumunu iyileştirmek için yıllardır hiçbir şey yapmadıysanız, en azından bir teşekkür etmek görgüdendir. Şimdi, sosyal /kadın mesleklerinde uzun yıllardır yapılan tasarrufların faturası ortaya çıkıyor. İtalya balkonlarından başlayan alkış çok yaratıcı bir takdir… Artık kitleler değerimizin farkına varıyor. Ciddi derecede hasta bir adam bana uzun zaman önce: “Sizin yaptıklarınız hiçbir parayla ödenemez.” demişti. Bakım personelinin normalde kendisinin yapabileceği ama beyin kanaması sonrası yapamadığı tüm işlerde onu desteklemesi karşısında minnet duyuyordu. Hepimiz bakım alanında durumun nasıl iyileştirileceğini düşünmek zorundayız.

Sana göre, sağlık sistemimiz koronavirüsle mücadelede ne kadar iyi?

Alman sağlık sistemi, koronavirüsten kötü şekilde etkilenen ülkelerden daha iyi gibi görünüyor. Tasarrufların ve bunun sonucu olan personel yetersizliğinin sonuçlarını tabii ki göreceğiz. Umarım politika ve aynı zamanda biz de uyanırız. Sendikal olarak örgütlenmeli, baskı yapmalıyız. Aslında, ‘mağdur rolünden’ çıkabilsek çok şey başarabilecek büyük bir meslek grubuyuz. Tekellerin bizden ve sağlık sigortası primlerinden kar elde etmesi kabul edilemez.

Son olarak: Koronavirüs hayatımızı altüst etti. Yaşamın birçok alanında, süresiz olarak kısıtlanmış durumdayız ve nasıl devam edeceğini henüz bilmiyoruz. Sen kendini nasıl hissediyorsun, kişisel deneyimlerin neler?

Bu virüs beni günlük yaşamın tüm alanlarında etkiliyor. Sayfalar dolusu cevap verebilirim. Her şeyden önce, bizi nelerin beklediği ve ne kadar süreceğini bilememek rahatsız edici. Aslında çok aktif biriyim, ama şimdi kendimi yavaşlatmam gerekti; Belki de bu kötü değil; hayatı gözden geçirmek, tasnif etmek için daha fazla zamanımız var. Benim işim güvenli ama sevdiklerimin işlerini koruyup koruyamayacakları, borçlarını ödeyip ödeyemeyecekleri konusunda endişe duyuyorum. Ve hepsinden önemlisi, ailem, arkadaşlarım ve meslektaşlarımın ağır hasta olma ihtimali beni korkutuyor. Bunu düşünmemek en iyisi. Bilim insanlarının pandemi uyarısı yapmasına rağmen politikanın hala Orta Çağ’daki gibi davranması da beni rahatsız ediyor. İleriyi görmüyorlar. 21. yüzyıldayız ama hala gerideyiz. Düşündüğüm başka bir şey de biz sıcak evlerimizdeyken, mültecilerin korkunç kamplarda, insanlık dışı koşullarda yaşıyor olmaları. Hiçbir şey yapamıyoruz. Savaşan tarafları bir araya getirmek için gerçek bir diplomatik girişim yok. Çözüm yok, bu işin sonu yok. Belki bu korkunç virüs bir işe yarar da insanoğlu aklını başına toplar.

Sevgili Snježana, röportaj için teşekkürler.

Çeviren: Semra Çelik