Tuğçe Albayrak davasında karar açıklandı

IMG_3008 Kopie

Tuğçe Albayrak’ın ölümüne neden olan Sanel M Darmstadt Eyalet Mahkemesi’nde görülen davada,  “ölümle sonuçlanan yaralama” suçundan gençlik ceza hukukuna göre 3 yıl hapse mahkûm oldu. Savcılık, zanlı hakkında tecilsiz 3 yıl 3 ay hapis cezası talep etmişti.

Karar sosyal medyada geniş yankı bulurken bir çok kişi tarafından 3 yıllık ceza az bulundu ve tepkilere neden oldu.

Savcı, failin suçunu itiraf ettiğini ve dava sürecinin başında pişmanlığını dile getirdiğini, ayrıca kurbana sadece vurduğunu, dövmediğini, bunların hafifletici unsur olarak görüldüğünü kaydetti. Sanel M.’nin kendisinin de babasının şiddetine maruz kaldığını hatırlatan savcı, diğer yandan sicilinin kabarık olmasının, kriminal enerjisinin ve yardım etmek yerine olay yerinden kaçmasının ise Sanel M. açısından olumsuz faktör olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Öte yandan savcı failin “büyük bir suçu ve zarar vermeye meyilli olduğunu” belirterek, Sanel M.’nin cezaevinde meslek eğitimi almasını talep etmiş ve kendisinden daha zayıf durumda olanlara karşı empati beslemeyi öğrenmesi gerektiğini ifade etmişti.

Darmstadt Eyalet Mahkemesi’nde 25 Nisan’da başlayan Tuğçe Albayrak davasında 10 duruşma gerçekleştirildi. Duruşmalar boyunca 60’ın üzerinde kişinin tanıklığına başvuruldu.

Albayrak Ailesinin avukatı Köln Radyosu’na verdiği demeçte gençlik hukukunda 3 senenin ciddi bir ceza olduğunu ifade ederek sanık avukatlarının büyük hayal kırıklığına uğradığını dile getirdi.

Göçmen Kadınlar Birliği olarak Tuğçe Albayrak’ın beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından yaptığımız açıklamada şöyle demiştik:

“Öfkeliyiz. Erkeklerin taciz ve şiddeti 22 yaşında ki Tuğçe’nin yaşamına mal oldu. Bir restoranın tuvaletinde yaşları 13- 16 arasında değişen iki genç kıza tacizde bulunan 3 genç erkeğe, Tuğçe cesaretle müdahale etti. Tacizciler daha sonra restorandakilerin de girişimiyle oradan ayrılmak zorunda kaldı. Ancak tacizciler, arabalarında bekleyerek bir saat sonra Tuğçe ve arkadaşına restoran çıkışında saldırdılar. Tuğçe günlerce komada yaşam mücadelesi verdi ve ne yazık ki beyin ölümü gerçekleşti.

Öfkeliyiz! Bir restoranın tuvaletinde genç kızları taciz edip sonra gözleri dönerek Tuğçe’ye saldırarak ölümüne neden olanlara!

Öfkeliyiz! Saldırı ile ilgili basında bir çok ayrıntı paylaşılmasına karşın polisin müdahalesinden söz edilmiyor. O zaman soruyoruz: Restoran işletmecileri polis çağırdı mı? Çağırdıysa polis neden olay yerine anında gitmedi? Çağırmadıysa taciz vakaları neden hala suç olarak görülmüyor? Göz yumuluyor? Neden geçiştiriliyor?

Sorumluların bir önce yargılanıp cezalandırılmasını, şu ana kadar ortaya çıkmayan kimi tanıkların olası korkularının giderilerek tanıklık yapmasını istiyoruz.

Göçmen Kadınlar Birliği olarak bir kez daha dile getiriyoruz ki şiddetin, tacizin, kadın katliamının son bulması için mücadelemiz sürecek. Sokaklarda ve her yerde özgürce ve korkusuzca dolaşabileceğimiz günler gelene dek.”

 

,