Hoşçakal Emmely…

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Emmely geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını kaybetti ama mücadelesi bizimle birlikte yaşamaya devam edecek.

Kaiser’s marketler zincirinin Berlin’deki bir şubesinde 30 yıl çalıştıktan sonra 1.30 Euro’yu zimmetine geçirdiği iddiasıyla işten atılan Emmely, kendisine verilen çıkışın asıl nedeninin işyerinde sürdürdüğü sendikal çalışmalar olduğunu açıklamış ve mahkemeye başvurmuştu. Emmely’ye yönelik suçlama kanıtlanmamış olmasına rağmen çıkış kararını onaylayan Berlin İş Mahkemesi’nin kararı, kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı. Aralarında Göçmen Kadınlar Birliği’ninde olduğu Emmely Dayanışma Komitesi eylemler, imza kampanyaları ve değişik etkinlikler düzenleyerek bu işin takipçisi olmuşlardı. 2010 yılında Federal İş Mahkemesinin kararıyla Emmely işine geri döndü. Dava  bütün Almanya’da örnek bir dava oldu.

„Son derece mutlu ve sevinçliyim. İtibarım iade edildi. Son yıllarda yaşadıklarım yaşanmamış sayılacak. İşimin başına geri dönüp kasaya oturacağım. Hakim bana verilen çıkışın geçersiz olduğunu ve derhal işime dönebileceğimi söylediğinde kulaklarıma inanamadım. Arkadaşlarımdan bana çimdik atmalarını istedim.” Kadın dergimizin 2010 yılı 13. sayısı için yaptığımız bir ropörtajda Emmly, bu duygularla söyleşmişti bizimle.

MÜCADELENLE ÖRNEK OLDUN, HOŞÇAKAL EMMELY…

Aşağıda Emmely ile yapılan söyleşi ve diğer haberleri okuyabilirsiniz.

Dayanışma sayesinde kazandım

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

25. Haziran 2010

Almanya’da iş ve toplumsal yaşamın hangi noktalara geldiğini gösteren örnek olaylardan biri “Emely Davası“ geçtiğimiz hafta Federal İş Mahkemesi’nde sonuçlandı. Market Zinciri Kaisers’de kasiyer olarak çalışırken, 1.30 Euro’luk şişe parası yüzünden işinden atılan ve hırsızlıkla suçlanan Emily (Barbara E.) mahkeme kararıyla haklı bulundu ve işine kavuştu. İşçiler üzerindeki baskıların dramatik boyutlara geldiğini çarpıcı bir biçimde gösteren olayın kahramanı Emely, arkadaşlarımızın sorularını yanıtladı.

Federal İş Mahkemesi seni haklı buldu ve işine geri dönebileceğine karar verdi. Neler hissediyorsun?
Emmely: Son derece mutlu ve sevinçliyim. İtibarım iade edildi. Son yıllarda yaşadıklarım yaşanmamış sayılacak. İşimin başına geri dönüp kasaya oturacağım. Emekliliğime kadar 15 sene daha çalışmak zorundayım. Ama kazanamasaydım 15 yıl daha Hartz IV yardımına muhtaç olacaktım. Bu da pek güzel birşey değil elbette. Bu yüzden çok mutluyum.
Bu kararı bekliyor muydun?
Duruşma sırasında avukatlarım, hakimleri haklı olduğum konusunda ikna etmeye çalışırken pek emin değildim. Son olarak işverenin avukatı söz aldı ve her iki lafından biri, “yalan söylüyor!” oldu. Hakimlerin ona inanacağı endişesi taşıdım. Ama kazanmak için mahkemeye başvurmuştum ve inancımı son ana kadar korumaya çalıştım. Hakim, bana verilen çıkışın geçersiz olduğunu ve derhal işime dönebileceğimi söylediğinde hepimiz kulaklarımıza inanamadık. Arkadaşlarımdan bana çimdik atmalarını istedim. Karar metnini elime alınca tamamen inanabileceğim.

İşveren, işten atılmanı 1,30 Euro’luk depozito parasını zimmetine geçirmiş olduğun iddiasıyla gerekçelendirmişti? Gerçek neden neydi?

Ben işimi hep doğru düzgün yaptım. Her fırsatta arkadaşlarımın yardımına koştum. İşyerimizde grevlere katıldım. Ayrıca işyerinde işçi ve sendika temsilciliği seçimlerinde adaylığımı koymaya hazırlanıyordum. Bunlar bir şekilde patronun kulağına gitmiş. İşten atılmamın gerçek nedeni bu çalışmalarım ve bu konudaki planlarımdı diye düşünüyorum. Böylece mücadeleci işçilere gözdağı verilmek istendi. Şimdi yeniden çalışmaya başlayınca bu planlarımı hayata geçirmek için de uğraşlarım devam edecek. Gelecek seçimlerde aday olacağım. Arkadaşlarımın gerçeği sadece Kaiser’s patronunun ağzından değil, bir de benden duymaları için uğraşacağım.

Senin durumunda olan sayısız işçi var. Onlara neler söylemek istersin?
Hakim, benim davamda alınan kararın örnek teşkil etmediğine hükmetti. Yani benzeri haksızlıklara uğrayanlar, bu kararı örnek göstererek hak talep edemeyecekler. Her biri mahkemeye başvurup hakkını elde etmek için hukuk savaşı vermek zorunda. Aynı zamanda bu uzun soluklu mücadelede dayanışmaya ihtiyaç duyacaklar. Onların yalnız bırakılmamaları gerektiğine inanıyorum.

Bu dayanışma, senin mücadelende hangi rolü oynadı?
Dayanışma çok önemliydi. Biz bu dayanışma çalışmasını, ‘benim davam sonuçlandı’ diye sona erdirmeyeceğiz. Tersine çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Çünkü bugün hak arayan sayısız Emmely’nin bu desteğe ihtiyacı var. Ben bu desteği alamasaydım kesinlikle bu kadar süre dayanamazdım. Mücadeleyi başarıyla tamamlayamadan pes ederdim. Bu yüzden dayanışma çabamız sürecek.
Hanife Arduç / Gül Özalp

kapakLayout 1

Emmely kararı açıklandı

29. Aralık 2010

Emmely ile ilgili mahkeme kararı açıklandı ve mücadeleci emekçiyi egoist ve arkadaşlarına iftira atan biri olarak gösterme çabaları iflas etti.
31 yıl boyunca çalıştığı Kaiser’s alışveriş merkezinden 130 Cent’lik sişe depozitini ‚iç ettiği’ için işten atılan, ancak Federal Iş Mahkemesi tarafından çıkışı iptal edilen Emmely ile ilgili mahkeme kararı açıklandı.
Karar sadece keyfi işten atmalara karşı örnek olması nedeniyle değil, Berlin Eyalet İş Mahkemesi hakimi Daniele Reber ve Kaiser’s avukatı Karin Schindler –Abbes için de bir tokat anlamına geliyor. Hakim ve avukat, Emmely’nin katıldığı grevdeki kararlı tavrı nedeniyle değil, hırsızlığı nedeniyle işten atıldığını, kendini kurtarmak için bir iş arkadaşına iftira attığını iddia ederek kadını ‚bozuk karakterli’ olmakla suçlamışlardı.
Federal İş Mahkemesi’nin kararında ise Emmely’nin işten atılmasına bahane gösterilen olay ayrıntılı olarak ortaya kondu ve sözü edilen depozitlerin yanlışlıkla iş arkadaşı veya kızı tarafından cüzdanına konulmuş olabileceğini söylediği belirtildi. Daha sonra ise Emmely, kızının kasada duran fişleri annesinin zannederek cüzdanına attığı içerikli ifadesini avukatı aracılığıyla iletti. Emmely’nin karakteriyle ilgili spekülasyonlar, medyada zaman zaman çıkışın saçmalığından daha fazla yer aldı. Emmely’nin işine geri dönmesinden sonra biriken izinlerini kullanması bile iş arkadaşlarını dikkate almadan egoistçe davrandığı şeklinde yorumlandı. Mahkeme kararının açıklanmasıyla Kaiser’s tarafından bilinçli olarak sürdürülen bu kampanya çürütülmüş oldu.
Emmely ile ilgili karar örnek alınarak, patronların ‘sudan gerekçeler’le işçi atamayacağı ortaya kondu. Son olarak 40 yıldır Deutsche Bahn’da çalışan bir memurun kendi jübilesindeki harcamaları 160 Euro fazla gösterdiği öne sürülerek işten atılması ve ardından bu kararın mahkeme tarafından iptal edilmesi de bunun örneği oldu.

 

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Emmely’den teşekkür

07. Ocak 2013

2008 yılında 130 Cent’lik şişe depozitini kayıtlara geçirmeyip cebine attığı iddiasıyla ‘hırsız’ ilan edilen ve 31 yıl çalıştığı Kaiser’s’den bir çırpıda atılan Emmely, 2010 yılından itibaren işinin başına döndü. Höhenschönhausen’deki alışveriş merkezindeki kasiyerlik görevine devam eden 54 yaşındaki emekçi kadın, 2008-2010 yılları arasında yaşadıklarını avukatı Benedikt Hopmann ile kitap haline getirdi ve zorlu günlerinde yanından ayrılmayan tanıdık-tanımadık herkese bir nevi teşekkür etti. Kitabın adı “Emmely und die Folgen – Über kleine ‚Siege’ dank großer –Emmely” (Büyük dayanışma sonucu elde edilen ‘küçük’ zaferler üzerine).
Emmely davası Almanya işçi mücadeleleri tarihine patronların şüphe üzerine keyfi olarak işten atmalarının yoğunlaştığı bir dönemde damgasını vurdu. Mücadeleler sonucu elde edilen işçi haklarının adım adım yok edildiği, kimi işçi 130 Centlik depozit, kimi işçi artan iki ekmek veya köfteyi eve götürmek, kimi işçi telefonunun aküsünü işyerinde doldurup elektrik hırsızlığı yaptığı yani birlikte çalışmayı gerektiren karşılıklı güvenin kalmadığı gerekçesiyle işten atıldığı bir dönemde Federal İş Mahkemesi’nin Emmely kararı çıkıverdi. Patron haksız bulundu, emekçi kadın işine geri dönme hakkı elde etti. Ancak bu kararın çıkışında Emmely ile dayanışma kampanyalarının, sendikanın kayıtsızlığına rağmen olayı kamuoyuna yansıtıp estek almanın çok büyük rolü oldu. İşte esas adı Barbara Emme olan Emmely, bu kitapla, kendisine güvenen, yalnız bırakmayan herkese hem deney aktarıyor hem de teşekkür ediyor.
‘Arbeitsunrecht-İş Hukuksuzluğu’ inisiyatifi, Emmely Kararı sonrası da şüphe üzerine işten atmaların devam ettiğine, genelde sendikalar tarafından ‘kader’ olarak gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekiyor. İnisiyatif aktivistlerinden Elmar Wigand, patronların gözlerine kestirdikleri işçileri bir bahane bulup işten atmalarının ancak güçlü dayanışma eylemleri ile püskürtülebileceğini belirterek Kasım ayındaki Uğur K. kararını örnek olarak gösteriyor. Wigand, katillik potansiyeli taşıdığı iftirasıyla işten atılan Uğur’a sendika ve BR’nin destek vermemesini tam da tersi patronun tarafında yer almasını utanç olarak niteleyip Emmely’nin kitabı üzerine düzenleyecekleri okuma günlerinde sendikaların tavrı, BR üyelerinin seçimindeki kriterler ve işçi dayanışması konularını gündeme getireceklerini bildirdi.
Emmely’ye gelince, kasiyer arkadaşlarıyla ve müşterileriyle çok iyi anlaşarak çalışmasını sürdürüyor. Baştan ‘acaba yaptı mı?’ diye düşünenler şimdi gelip ondan akıl soruyor. BR seçimlerinde aday olması, sendika temsilciliğinde aktif çalışması teklifleriyle karşı karşıya…Kadın işçilere yönelik hak gasplarında neredeyse uzman isim haline geldi. Almanya içinde kazanımını anlatmadığı şehir kalmamıştı. Belki şehrinizde bir haftasonu kitabıyla deney aktaracağı, teşekkür edeceği okuma günlerinden birinde onunla karşılaşabilirsiniz…Emmelyler çoğalsın, işçiler kendi kaderlerini kendileri belirlesinler diye…
Barbara Emme/Benedikt Hopmann/Reinhold Niemerg: Emmely und die Folgen – Über kleine »Siege« dank großer Solidarität. VSA-Verlag, Hamburg 2012, 95 Sayfa, 9 Euro

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Yeni Emmely’ler işten atılmasın

Emmely Dayanışma Komitesi, Federal Meclis Dilekçe Komisyonu’na başvurarak, Emmely’ye çıkış verilmesine olanak sunan yasaların değiştirilmesi için bir kampanya başlattı. Hatırlanacağı gibi Emmely, Kaiser’s adındaki marketler zincirinin Berlin’deki bir şubesinde 30 yıl çalıştıktan sonra 1,30 euroyu zimmetine geçirdiği iddiasıyla işten atılmıştı. Suçlamaları reddeden Emmely, kendisine verilen çıkışın asıl nedeninin işyerinde sürdürdüğü sendikal çalışmalar olduğunu açıklamış ve mahkemeye başvurmuştu. Emmely’ye yönelik suçlamanın kanıtlanmamış olmasına rağmen çıkış kararını onaylayan Berlin İş Mahkemesi’nin 24 Şubat 2009 tarihinde aldığı karar kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı.

Kararın açıklanmasından sonra politikacıların da yürürlükteki uygulamayı eleştirdiğini hatırlatan Emmely Dayanışma Komitesi, dilekçe kampanyasını Berlin’de bir basın toplantısıyla tanıttı. Komite Sözcüsü Jörg Nowak, “bu dilekçe ile yürürlükteki işverenlerin haklarını gözeten yasaların değiştirilmesini ve Emmely örneğinde yaşandığı gibi, işçilerin haksız yere işten atılmalarının engellenmesini hedefliyoruz. Dilekçenin işleme konması için ilk üç haftada 50 bin imzacıya ulaşılması gerekiyor. Bu yüzden herkesi http://www.1euro30.de adresinden girişimimize destek sunmaya çağırıyoruz” dedi.
Komite’nin çalışmalarında yer alan Göçmen Kadınlar Birliği (GKB) de, dilekçe kampanyasına destek sunduğunu açıkladı. Basın toplantısında konuşan GKB Temsilcisi Sultan Çolak şöyle dedi: „Bugün onbinlerce göçmen kadın da, Emmely’nin düzeltmek için mücadele ettiği koşullarda çalışıyor. Bu yüzden üyelerimizden dilekçeyi imzalamalarını istiyoruz. Ayrıca binlerce göçmen emekçiye ulaşarak imzalarını almaya çalışacağız.“
Basın toplantısında konuşan Emmely de, kendisine yöneltilen suçlamaları bir kez daha redderek, haksızlığa karşı çıkan işçilerin patronların hışmına karşı korunması için yasaların değiştirilmesi hedefiyle sürdürülen kampanyaya tüm gücüyle destek vereceğini açıkladı.
Emmely Dayanışma Komitesi’nin kampanyasına bir destek de Ver.di sendikasından geldi. Sendikanın hukuk bölümü başkanı Helmut Platow, basın toplantısında mahkemelerin karar verirken halkın adalet algısına ters düşmemesi ve işverenlerle işçilerin temel haklarını gözetmesi gerektiğini ifade etti. Platow, bunun için bugün yürürlükte olan yasaların gözden geçirilmesi gerektiğine inandığını, bu nedenle ver.di olarak kampanyaya destek vereceklerini açıkladı.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

,