Irkçılığa ayrımcılığa cinsiyetçiliğe karşı daha iyi çalışma koşulları ve eşitlik için
8 Mart’ta sokaklara
8 Mart, yüzyıllardır eşit haklar için isyan eden, örgütlenen, haklarını aramak için sokaklara çıkan kadınların mücadele ve dayanışma günüdür. Bu yıl 8 Mart’ta savaş ve şiddet başta olmak üzere tüm dünyada kadınlara geleneksel rollerini hatırlatan, bedenleri ve emekleri üzerinde tahakküm kurmayı hedefleyen muhafazakar politikalara karşı ve dünyanın bir çok ülkesinde talepleri için eylemler yapan kadınlarla birlikte biz de sokaklara çıkıyoruz.
Geçen yıl Almanya’da kadınların seçme ve seçilme hakkının 100. yılını kutlamamıza rağmen, biz göçmen kadınlar hala bu haktan tamamen faydalanamıyoruz. Alman ya da Avrupa Birliği üyesi ülkelerden birinin vatandaşı olmayan göçmen kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip değil. Bu nedenle,politik yaşama katılmamızı engelleyen bu adaletsizliğe son verilmesini, yaşam merkezini Almanya olarak belirleyen herkese seçme – seçilme hakkı ve koşulsuz vatandaşlık hakkı verilmesini istiyoruz.
Çalışma yaşamıyla ilgili de taleplerimiz var: Kadınlar aynı işi yapsalar dahi erkeklere göre yüzde 21 daha az ücret alıyor. Dünyanın çoğu ülkesinde kadınların, kısa süreli, geçici, güvencesiz, en kötü işlerde çalıştırılması da yaygınlaşıyor. Çocuk ve yaşlı bakımının, ev işlerinin geleneksel roller nedeniyle kadınların görevi olarak görülmesi kadınların yükünü arttırıyor. Almanya’da kadınlara annelik ve bakım gibi geleneksel rolleri hatırlatılarak, kadınların düşük ücretli, esnek ve güvencesiz işlerde çalışmasının önü açılıyor. Göçmen kadınlar bu sorunlardan daha yoğun etkileniyor. Almanya’nın uyguladığı ayrımcı ve dışlayıcı politikalar, göçmen kadınların sorunlarını daha da derinleştirip onların sosyal ve ekonomik yaşama etkin bir şekilde katılmalarını engelliyor. Göçmen kadınların eşe bağımlı olarak sahip oldukları oturma ve çalışma izni, kadınları daha da eşlerine bağımlı hale getirip cesaretsizleştiriyor. Bu nedenle eşit ise eşit ücret diyor ve göçmen kadınlara eşten bağımsız oturma ve çalışma izni talep ediyoruz.
Bu sorunlar, kendisini yaşlılık zamanında daha da belirgin şekilde gösteriyor. Sosyal güvenceden yoksun, düşük ücretli veya taşeron firmalarda kiralık işçi olarak çalışan kadınları yaşlılıkta yoksulluk bekliyor. Kazanılan ilk Euro’dan itibaren sosyal sigorta ödenmesini talep ediyor, yaşlılıkta yoksulluğa hayır diyoruz.
Dünyanın her yerinde, hayatın her köşesinde, evde, sokakta, okulda, işyerinde kadınlar şiddete uğruyor. Şiddete ve şiddeti yaratan nedenlere karşı daha etkili mücadele gerekiyor. Ancak Almanya’daki sığınma evlerinin yetersizliği, ödeneklerinin kısıtlanması şiddete uğrayan kadınları daha da çaresiz bırakıyor. Almanya’da basında ve politikada giderek artan şekilde kadına yönelik şiddetin, „başka bir kültürün“ sorunu olduğu dile getiriliyor. Kadına yönelik şiddeti „göçmen ve sığınmacıların Almanya’ya getirdiği“ söylemi, bu sorunu etnikleştiriyor. Kadına yönelik şiddet sorununun ırkçı bir yaklaşım ile çözülmeye çalışılması ve kadınların gerici politikalara alet edilmesine „artık yeter“ diyoruz. Kadına yönelik şiddetin son bulması için gerekli önlemlerin alınmasını ve İstanbul Sözleşmesi’nin oturum iznine bağlı olmaksızın Almanya’da şiddet gören tüm kadınlar için istisnasız uygulanmasını talep ediyoruz. Göçmen kadınlar üzerinden yürütülen ırkçı ve cinsiyetçi söylemlerin son bulmasını istiyoruz.
Çağdışı bir uygulama olan 219a paragrafı, kadınların kürtajla ilgili bilgilere kolayca ulaşmasını engellemektedir. Kürtaj konusunda bilgilendirme yapan doktorları cezalandıran 219a ve kürtajı düzenleyen 218 paragrafları bir an önce yürürlükten kaldırılmalıdır.
Kadınların mücadelesinin kazanımlarına sahip çıkmak, var olan eşitsizliklere karşı elele mücadele etmek, 8 Mart’ta sokaklara özgürce çıkabilmek için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün Almanya çapında resmi tatil ilan edilmesini talep ediyoruz.
8 Mart 2019 tarihinde kadın örgütleri, Almanya çapında kadın grevi- kadınların mücadele günü eylemleri çağrısı yaptılar. Göçmen Kadınlar Birliği olarak biz de 8 Mart’ta taleplerimizle sokaklarda, kadın grevi adıyla gerçekleşecek eylemlerde, aksiyonlarda olacağız.
Taleplerimizi örgütlenip hep birlikte cesaretle savunursak gerçekleştirebiliriz. 8 Mart’ta haklarımız için haydi sokaklara!