Elif Çiğdem Artan
Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği, kendilerini, sorunlarını, taleplerini ve çalışmalarını anlatacakları ve 2105 yılına kadar Frankfurt Tarih Müzesi’nde Bibliothek der Alten Projesi kapsamında sergilenecek kutunun hazırlıklarına başladı. Bibliothek der Alten Projesi’nin küratörü Dr. Angela Jannelli’nin de katıldığı tanışma toplantısında ilk olarak projenin detayları konuşuldu. Projenin ortaya çıkışından bugüne kadar geçen süreci anlatan ve projeden örnekler sunan Dr. Jannelli, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin yürüteceği proje sürecine dair bilgiler de vererek, kadınların konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Daha sonra, kutunun içinde yer alması düşünülen çalışma başlıklarından kısaca bahsedilerek, kadınlara gelecek aylarda yapılması planlanan çalışmalar hakkında bilgi verildi; 8 Mart 2014 ile 8 Mart 2015 tarihleri arasında yapılan bütün çalışmaların yer alacağı bir zaman çizelgesi, kadınlarla yapılacak 20 dakikalık görüşmelerin video kayıtları, kadınların kendilerini anlatacakları birer sayfalık metinler, resim ve dikiş gruplarının çalışmaları, koro şarkılarının kaydı, kuruluşundan bugüne Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin çalışmalarının dokümantasyonu ve Göçmen Kadınlar Birliği 10. Yıl kitabı.
Proje, tamamen kadınların özgün çalışması üzerine kurulu olduğu için, Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’nin fikirlerini dinlemek ve çalışmaları birlikte düzenlemek bu sürecin en önemli kısmını oluşturuyor. Bu amaçla, toplantının ikinci kısmında “World Café” atölye çalışması yapıldı. Kısaca, beyin fırtınası olarak tanımlayabileceğimiz bu çalışmada kadınlardan dört farklı soruya yanıt vermeleri istendi:
– Göçmen Kadınlar Birliği’ne neden katıldınız? – Göçmen Kadınlar Birliği sizin için ne anlama geliyor? – Kutunun içinde ne olsun? – 2105 yılında Göçmen kadınlar Birliği’nin nasıl görünmesini istiyorsunuz? Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği’ne katıldım, çünkü göçmen ve kadınım Grup çalışması yaparak her soruyu tartışan kadınların verdikleri yanıtlarda, göçmenlik, kadınlık, çalışma koşulları, örgütlenme, dayanışma ve mücadele etme temalarının öne çıktığı görülmektedir; “Çünkü hayatımın en zor döneminde bana kollarını açıp sevgiyle kucakladılar.” “Birliktelikle sesimizi duyurmak ve güçlenmek” “Yaşadığımız ülkedeki sosyal, ekonomik, kültürel, sağlık ve hukuki sorunlarımızı tartışmak ve bu konularda bilgi edinmek” “Dört duvarın arasından çıkmak, sosyalleşmek” “Çünkü değişik kadınlarla bir araya gelmek, sorunları paylaşmak, yaşadığımız ülkedeki problemleri birlikte çözmek, tartışmak, güncellenmek için. Birlikten kuvvet doğar.” “Kadın olarak kendimizi nasıl ifade etmeliyiz?” “Dostlukların güzellikleri, paylaşımları, yakınlıkları, omuz omuza olan birliktelikleri ve tutumları” “2105 yılında bu kutuya bakıldığında, kadınların yıllar önce onlar için nasıl bir mücadele verdiklerini görüp gülümsemeleri…” Kadınların sorulara verdikleri yanıtlarda öne çıkan bu temalar, Bibliothek der Alten Projesi kapsamında hazırlanacak kutunun çalışmalarında ele alınacak temel konuları da belirlemiş oldu. “World Café”nin ardından yapılan değerlendirme konuşmalarında, hangi temanın nasıl anlatılabileceği hakkında fikir alışverişinde bulunulduktan sonra toplantı sona erdi. Eylül ayının ikinci yarısında yeniden bir araya gelerek çalışma gruplarını oluşturacak olan kadınlar, projenin ilerleyen dönemlerinde farklı atölye çalışmaları düzenlemeye ve göçmen kadın, eş ve işçi rollerini tartışarak hazırlık sürecine devam edecekler.