Kadına yönelik şiddete hayır!

Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet tüm dünyada ve Almanya’da en yaygın insan hakları ihlallerinden biridir. Ülke çapında patlak veren “Kadın, Yaşam, Özgürlük” protestolarından iki yıl sonrasında, İran yasalarında ve içtihatlarında kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılık devam devam ediyor. Afganistan’da Taliban, Afgan kadınlarının bedenlerine ve özerkliklerine acımasızca saldırıyor. Yeni yasalar kamusal alanda şarkı söylemeyi, konuşmayı ve yüzünü göstermeyi yasaklıyor. Türkiye’de de bir dizi kadın cinayetinin vahşeti şok edici boyutta ve bu yılın ilk dokuz ayında 295 cinayet ve 184 şüpheli ölüm vakası kaydedildi. Aktivistler şiddet olaylarındaki artıştan hükümeti sorumlu tutuyor. Güncel küresel gelişmeler, ABD’deki seçim sonuçları ve Avrupa’da sağcı partilerin yükselişi, kadın haklarının küresel ölçekte kötüleştiğinin ve kadına yönelik şiddete karşı koruma eksikliğini gösteriyor.

Savaşta kadın ve çocuklara yönelik şiddet

Savaş ve çatışmaların yol açtığı şiddetin sonuçları onbinlerce  kadın ve çocuk için ölümle, taciz ve tecavüzle, beslenme, eğitim, sağlık gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmesiyle sonuçlanmakta. Dünya genelinde savaş, çatışma ve zulümden kaçan insanların sayısı giderek artıyor. UNICEF, Gazze’deki savaşın aileler için yıkıcı ve  her gün bir hayatta kalma mücadelesi vermek olduğuna, binlerce kadın, çocuk ve gencin saldırılarda öldürüldüğüne ve yaralandığına dikkat çekerek yarısı çocuk olmak üzere yaklaşık iki milyon kişinin şiddet olaylarından kaçmak zorunda kaldığını bildiriyor. 

Ocak ve Eylül 2024 tarihleri arasında Almanya’ya ilk kez iltica başvurusunda bulunan sığınmacıların yarısından fazlasını kadınlar, çocuklar ve 18 yaşın altındaki gençler oluşturdu. İstanbul Sözleşmesi’nin 60. Maddesi, mülteci statüsü değerlendirilirken toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin bir zulüm biçimi olarak tanınmasını gerektirmesine rağmen, pek çok durumda toplumsal cinsiyete dayalı zulümden kaçan kadınlara sığınma hukuku kapsamında koruma sağlanmamaktadır.

Aile içi şiddet artıyor

Her sosyal sınıftan, her yaş grubundan ve her eğitim düzeyinden kadın ve kız çocukları, mülteciler ve göçmen kökenli olan ve olmayanlar aile içi şiddetten etkilenmektedir. Haziran 2024 başında açıklanan son Aile İçi Şiddete İlişkin Federal Durum Raporu’na göre, Almanya’da geçen yıl, 180 binden fazla kadın aile içi şiddete maruz kaldı. Her 4 dakikada bir kadın partneri ya da eski partneri tarafından şiddete uğradı. Her iki günde bir kadın eski ya da şimdiki partneri tarafından öldürüldü. 2023 yılında 155 kadın cinayeti işlendi.                                       Hükümet bize tutmadığı birçok söz verdi. Şiddete maruz kalan kadınların korunması konusunda hala ciddi eksiklikler var. Kadın sığınma evlerinde ülke çapında 14.000 yer açığı bulunuyor. İstanbul Sözleşmesi’nin 44. ve 59 (2&3) maddelerine konulan çekinceler kaldırılmış olmasına rağmen, İkamet Kanunu’nun 31. maddesinde herhangi bir reform yapılmadı.İltica ve göç geçmişi olan şiddet mağduru kadınların ikamet statülerinin güvence altına alınmasına acil ihtiyaç var. Kürtajı yasaklı hale getiren ve ceza yasalarında tanımlanan  218. Madde de hala kaldırılmadı. Koalisyon hükümeti dağılmış olsa da, taleplerimizi savunmak şimdi daha da acil. Göçmen Kadınlar Birliği olarak, herkesi şiddete maruz kalan tüm kadınlarla dayanışma içinde olmaya, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde düzenlenecek miting ve etkinliklere katılmaya çağırıyoruz!

Göçmen Kadınlar Birliği olarak taleplerimizi yineliyor ve bütün kadınları bu talepler için mücadeleye çağırıyoruz.

Herkes için bir Şiddet Yardım Yasası’na ihtiyacımız var ve bu yasa acil olarak hayata geçirilmelidir!

– İltica ve göç geçmişi olan kadınların ikametleri güvence altına alınsın!

– Silahlanmaya değil, kadın sığınma evleri ve danışma merkezlerine yeterli finansman sağlansın!

– İstanbul Sözleşmesi’nin eksiksiz uygulansın!

  • Frauentag: Gemeinsame Veranstaltung des Bundespräsidialamtes und des Deutschen Frauenrates

    Frauentag: Gemeinsame Veranstaltung des Bundespräsidialamtes und des Deutschen Frauenrates

    Am 7. März empfing Bundespräsident Frank-Walter Steinmeier den Deutschen Frauenrat sowie ausgewählte Vertreter:innen aus Politik, Wirtschaft und Zivilgesellschaft am 7.März im Schloss Bellevue, anlässlich des Internationalen Frauentags. Der Bundepräsident eröffnete die Veranstaltung und sprach der frauenpolitischen Allianzen eine große Bedeutung zu und betonte die bereits erzielten Fortschritte im Bereich der deutschen Gleichstellungspolitik und wies zugleich…


  • Ekmek istiyoruz güllerden de vazgeçmiyoruz!

    Ekmek istiyoruz güllerden de vazgeçmiyoruz!

    Pelin Şener Ekmek ve Güller sloganı bilindiği kadarıyla ilk kez New Yorklu sendikacı Rose Schneiderman’ın 1911 yılında yaptığı bir konuşmada geçer: “Kadın işçinin ekmeğe ihtiyacı vardır, ama güllere de ihtiyacı vardır.”  James Oppenheim’ın aynı yıl yayınlanan Ekmek ve Güller şiiriyle slogan yaygınlaşır. 1912 yılında Lawrence, Massachusetts’te 20 binden fazla tekstil işçisinin „Ekmek ve Güller“ adıyla…


  • Kovala korkularını ve korkunu da korkudan

    Kovala korkularını ve korkunu da korkudan

    Vatansızlığın sancısı ömrü boyunca yakasını, yaşamını, yüreğini bırakmamış Mascha Kaléko’nun şiirleri, Hayriye Yerlikaya-Manzel’in başarılı çevirisiyle ilk kez Türkçe diline kazandırıldı. Hayriye Yerlikaya-Manzel şiirlerini Türkçe diline kazandırmak en büyük hayallerinden biri olan Mascha Kaléko’nun yaşamı ve  şiirleri ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Mascha Kaléko kimdir, biraz bahseder misin bize? Hayriye Yerlikaya- Manzel: Mascha, çok özel bir şairdir.…