Egemenlik ve savaş politikalarının kurbanları olan insanlar, bugün Avrupa ülkelerinde ırkçıların malzemesi yapılarak hedefe konmakta ve potansiyel suçlu ilan edilmekte; etnik ve dinsel farklılıklar emekçileri bölmek, meşru göstermek üzere kullanılmaktadır. PEGIDA’lar yeniden örgütlenirken, ırkçı saldırı ve şiddet de hızla tırmandırılıyor. Irkçı-aşırı sağcı AfD’nin yükselişi de kadınları ve Türkiye kökenli göçmenleri de yakından ilgilendiriyor. AfD, daha fazla çocuk doğurmayı, gerici Hıristiyan aile geleneklerini savunuyor, kürtaja karşı çıkıyor, kadınların kazanılmış haklarının yok edilmesini, kadının yeniden eve hapsedilmesini talep ediyor. Öte yandan Köln’de yılbaşında yaşanan gelişmeler ve ardından sürdürülen tartışmalar önyargıları kışkırtma ve bölme politikalarının nereye geldiğini gösteriyor. Hiç tartışmasızdır ki suçlular cezalandırılmalıdır.
Cinsiyetçi saldırılar kadar bedenlerimizi ve taleplerimizi ırkçı ve gerici politikalarına malzeme yapan egemen politika ve ırkçı örgüt ve güçlerin de aynı şekilde kınanması gerekiyor.
Göçmen Kadınlar Birliği olarak kadınların bedenleri ve talepleri üzerinden ırkçılığın körüklenmesine hayır diyoruz. Üye dernek ve gruplarımızı, tüm kadınları, Yılbaşı gecesinden sonra ırkçılığa ve cinsiyetçiliğe karşı oluşturulan platformların gelişmesine, genişlemesine yönelik çalışmaları yoğunlaştırmaya, AfD’nin ve adı farklı benzer ırkçı, ayrımcı örgütlenmelere karşı en geniş kesimlerle birlikte örgütlenmeye, taleplerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.