‘Kadınların sesi olmaya devam edeceğiz’

İMC TV’de Mor Bülten ile Hayatın Sesi TV’de Ekmek ve Gül’ü hazırlayan gazeteciler kadınların sesini duyurmayı sürdüreceklerini söyledi.

ekmekvegulgorsel2-1

Kanun hükmünde kararname ile (KHK) İMC TV, Hayatın Sesi TV, TV10 gibi birçok TV kanalının kapatılması kararına tepkiler sürerken, İMC TV’de yayınlanan kadın bülteni “Mor Bülten” ile Hayatın Sesi TV’de kadınların mücadelesine yer veren Ekmek ve Gül programı da ekranlara veda etmek zorunda kaldı. Bu programların sunuculuğunu ve editörlüğünü yapan kadın gazeteciler ise, kadınların sesini kısmak isteyenlere karşı mücadele etmeye devam edecekleri mesajı verdi.

‘DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRİYORDU’

İMC TV Mor Bülten Editörü Serpil Savumlu, Mor Bülten’in kadınlara ve LGBTİ’lere yönelik haber yaptığını hatırlattı. Savumlu, “Mor Bülten, ötekileştirilen, kapalı kapılar ardında şiddete maruz kalan, aynı zamanda fabrikada, işyerinde, tekstil atölyesinde üç kuruşa çalışmak zorunda kalan, hakları gasbedilen ‘Camdan düştü öldü’ denilen ev işçisi kadınların sesiydi. Sokağa çıkma yasakları ile birlikte öldürülen ve sokakta 7 gün cenazesi bekletilen Taybet Ana’nın da sesiydi Mor Bülten” dedi. Mor Bülten’in sadece haber yapan bir program olmadığını, aynı zamanda kadınlar arasındaki dayanışmayı güçlendiren yanının da olduğunu belirten Savumlu, “Türkiye’nin doğusundaki ve batısındaki kadınlar ile iletişimi, mücadeleyi birleştiren ve barış taleplerini bir araya getiren bir bültendi. İMC TV’nin kapatılması ile kadınların sesi kısılmak istendi” diyerek, iktidarların kadınların sesine tahammül etmediğini ifade etti.

hqdefaultSavumlu, “Mor Bülten’in geri gelmesi için, İMC TV ve onun gibi kanalların açılması, gerçeklerin susmaması için mücadele vereceğiz ve vazgeçmeyeceğiz. Mor Bülten’in devam etmesi ve toplumsal cinsiyete duyarlı haber yapılması için her koşul ve platformda bu mücadeleyi devam ettireceğiz” diyerek kadın örgütleri ile birlikte kampanyalar planladıklarını belirtti.

‘EKMEK VE GÜL, KADIN KOLEKTİFİ İLE OLUŞTU’

Hayatın Sesi TV’de Ekmek ve Gül Programının Sunucusu Sevda Karaca, Ekmek ve Gül fikrinin medyanın cinsiyetçiliğine karşı kadınların medyası olabilmek için geniş kadın kesimleriyle tartışarak ortaya çıktığını söyledi. Kadın programı diye adlandırılan gündüz kuşağı programlarının kalıplarına sığmayan, kendine özgü bir ses ve söz yaratabilme başarısı gösteren Ekmek ve Gül programının büyük bir kadın kolektifi ile oluştuğunu dile getiren Karaca, “Hayatı boyunca sözüne kıymet verilmemiş kadınların sözünün en kıymetlimiz olduğu, kadınlara söz düşmeyen memleket meselelerinde kadınların değiştirici gücüne sırtımızı yasladığımız bir birikim oldu Ekmek ve Gül” diye konuştu.

Programın mahallede, sokakta, okulda, iş yerindeki kadınların hayatını değiştirmesine vesile olduğunu dile getiren Karaca, televizyonlara mühür vuran anlayışın kadınların birikimini gasbetmek olduğunu belirtti.

‘KADINLAR YAŞAM MÜCADELESİNİ SÜRDÜRDÜKÇE…’

Bir televizyon programı olarak başlayan Ekmek ve Gül’ün her kesimden kadın muhabirler ağı ile birlikte büyük bir örgütlenme haline geldiğine dikkat çeken Karaca şu mesajı verdi: “Biz, birbirinden umudu kesmenin salık verildiği karanlık günlerde bir arada olmanın, birbirinden haberdar olmanın, birbirine sahip çıkmanın ne anlama geldiğini, neyi değiştirdiğini gösteren bir şey başardık. Bu başarının arkasında kadınlar var. Kadınlar yaşam mücadelesini sürdürdükçe biz de o mücadelenin göstereni, kürsüsü olmanın bir yöntemini elbette bulacağız. Nasıl ki programı kadınlarla birlikte örgütlüyorsak, bundan sonra ne yapacağımızı da kadınlara danışarak, en iyi yolun hangisi olduğuna birlikte karar vererek ilerleyeceğiz. Ama ilerleyeceğiz. Durmayacağız. Bu gasba sessiz kalmayacağız. Bir yol açacağız.” (DİHA)

, , ,