Şablonlardan kaçınmak gerek!

Avukat Dr. Hayriye Yerlikaya-Manzel, Almanya’da Adalet Bakanı Heiko Maas tarafından hazırlatılan ve evliliklere istinasız 18 yaşından itibaren izin verilmesini, çocuk evliliklerin yasaklanmasını esas alan yasa tasarısını değerlendirdi.

558Bugün geçerli olan Medeni Kanunun düzenlemelerine göre 18 yaş altı kişilerin evlenmesi sadece istisnai bir izinle mümkün. 16 yaşını doldurmuş, fakat henüz 18. yaşını doldurmamış kişilerin evlenebilmesi için hem velilerin hem de kararı verecek Aile Mahkemesi hakiminin evliliği onaylamaları lazım.

Adalet Bakanı Heiko Maas‘ ın insiyatifi üzere hazırlanan yasa tasarısı evlenme yaşının istisnasız 18 yaşına çıkarılmasını öngörüyor. Bence şüphesiz onaylanılması gereken bir düzenleme.

Ancak söz konusu yasa tasarısının başka bir hedefi, yurt dışında gerçerkleşmiş olan çocuk evliliklerin ülkemizdeki Aile mahkemeleri tarafından geçersiz kılınmaları. 16 yaş altı evliliklerin, iptal edilmeleri dahi gerekmeksizin, doğrudan geçersiz kılınmaları hedeflenirken, 16 ve 17 yaşında henüz reşit olmadan evlenen kişilerin evliliklerinin iptal edilmeleri isteniliyor.

Her ne kadar çocuk evliliklerin önüne geçilmesi gereken birer insan hakları ihlali olduklarına inansam da, bu evliliklerin ayrıntılı bir değerlendirmeden maruz bırakılarak iptal edilmelerinin veya geçersiz kılınmalarının bazı durumlarda çocukların menfaatine aykırı olabileceğini düşünüyorum. Örneğin, reşit olmayan anne çocuğunun velayetine sahip olamaz. Bu durumda çocuğun velayeti anneden alınarak yetkili gençlik dairesine verilir. Evliliğin iptali ile birlikte çocuk yasal babasından yoksun bırakılır. Aynı zamanda reşit olmayan eş, evliliğin iptali ya da geçersiz kılınması ile birlikte miras ve nafaka hakkını kaybeder. Evliliğin iptalinden sonra, reşit olan eş eğer reşit olmayan eşini terk etmeye karar verirse, reşit olmayan kız kendi sosyal çevresinde ya da ülkesinde ‘namus’ algıyla ilgili sorunlar yaşayabilir. Ayrıca eşler evliliklerinin iptalinden sonra, reşit olmayan taraf 18.’ ci yaşını doldurduğunda tekrar evlenmek istediklerinde, kendi ülkelerinde hala evli oldukları için yeniden istedikleri evlilikleri konusunda sorun yaşayabilir. Çünkü bir evliğin gerçekleşmesinde, var olan başka bir evlilik evlenme engeli teşkil eder.

Tüm bu örnekler, çocuk evliliklerin tanınmasıyla alakalı her özel davanın özel bir inceleme ve değerlendirmeden geçirilmesi gerektiğini gösterir. Aile davalarında çocuk söz konusu olduğunda, çocuğun menfaati ön planda tutularak, gençlik dairesi, çocuk için mahkeme tarafından tayin edilen bir bilir kişi (Verfahrensbeistand) ayrıntılı görüşmeler yapar, taraflarla birer birer konuşur ve sonunda özel durumu değerlendirip mahkemeye çocuğun menfaati açısından hangi adımın doğru olacağını düşündüğünü içeren bir rapor hazırlar. Bu raporlar ışıltısında da mahkeme sonunda kararını verir. Yurt dışından ülkemize getirilen çocuk evliliklerinde de kanaatimce aynen böyle davranılmalıdır. Davaya öz ayrıntıları göz ardı etmeye teşvik eden şablon şeklinde yasal düzenlemeler getirilmemelidir.

, ,