Haydi 1 Mayıs’a!

DSC_0013Eşit işe eşit ücret istiyoruz!
Hep birlikte ırkçılığa karşı çıkıyoruz!

 

1890 yılından beri 1 Mayıs tüm dünyada işçi ve emekçilerin mücadele ve dayanışma günü olarak kitlesel gösterilerle kutlanıyor. Kadın-erkek işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ta insanca yaşam taleplerini haykırmak için seslerini yükseltiyorlar. Kutlamalar, daha iyi yaşam ve çalışma koşulları için sürdürülen mücadelenin doruk noktasını oluşturuyor. 1 Mayıs, aynı zamanda barış, uluslararası dayanışma taleplerinin ve nasıl bir gelecek istendiğinin de haykırıldığı bir gün. Kadınların eşitlik talebi de doğal olarak kutlamaların vazgeçilmez bir parçası.
Eşitlik- yapılacak çok şey var!
Son yıllarda kadın eşitliği konusunda belirleyici herhangi bir değişiklik gerçekleşmedi. Dünya çapında 600 milyon kadın güvencesi olmayan, sözleşmesiz, haftalık çalışma süresinin düşük olduğu ve düşük ücretli işlerde çalışıyor. Kadınların çoğunluğu düşük ücretli işlerde çalışmaktalar, gelirleri çok az, mini veya part time işlerde istihdam edilmiş durumdalar ve ortalama olarak erkeklerden yüzde 22 oranında daha düşük ücret alıyorlar. Türkiye kökenli kadınların üçte birinden azı sosyal sigortalı işlerde çalışıyorlar. Düşük ücretli işlerde çalışanların yüzde 69’unu kadınlar oluşturuyor. Düşük ücret, ay sonunda elde kalan paranın da az olması anlamına geliyor. Düşük ücretli işlerde çalışanların çoğu ellerine geçen parayla temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Neredeyse üçte biri çalışmasına rağmen sosyal yardım almak zorunda kalıyor. Kadınların yoğun olarak istihdam edildikleri branşlarda düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşulları insanlık dışı bir yaşama zemin sunuyor. Örneğin bina temizliği alanında çoğu göç kökenli olan 540 bin kadın çalışıyor. Perakende satış dalında da kadınlar patronların esnek çalışma baskısıyla karşı karşıyalar. Bu nedenle perakende satış sektörüne bağlı satış merkezleri veya depolarda çoğunluğunu yine göç kökenlilerin oluşturduğu kadınlar, düzensiz çalışma saatlerine mahkum edilerek çalıştırılıyor. Bu yoğun iş baskısı çoğunda psikolojik rahatsızlıklara neden oluyor.

gkb-pankart
Ayrımcılığa karşı!
Mini işlerde ve taşeron firmalarda çalışan göç kökenli kadınların sayısı ortalamanın çok üstünde. Yaşlılıkta da kadınların çoğunu yoksulluk bekliyor. Meslek eğitimi veya işyeri arayan göç kökenli kadınlar eşit vasıflı olmalarına rağmen ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyorlar. Sadece isimleri bile iş başvurularının ele alınmamasına neden olabiliyor. Çalışma saatleri dışında ev ve bakım işlerinin stresi altında olan kadınlar işyerlerindeki kötü çalışma koşullarından daha da fazla etkileniyorlar. İş ve aile yaşamının uyumu konusunda yapılacak iyileştirmeler kadınların iş piyasasında eşit haklara sahip olmasında önemli bir adım atılmasını sağlayacaktır.
Bu nedenle yeterli gelir ve adil çalışma koşulları talebi kadınların eşitlik ve kendilerinin belirleyeceği bir yaşam sürdürebilmeleri mücadelesinin talebidir.
Eşit işe eşit ücret!
1 Euro’dan itibaren sigortalı çalışma zorunluluğu!
Eşlerden bağımsız oturma izni!
Göçmen kadınların kendilerini geliştirmesine hizmet eden eğitim önlemlerinin yaygınlaştırılması!

,